2 Ekim 2010 Cumartesi

Rakı Sofrası, Bir Cümle ve Bir Karar

        Uzunca bir aradan sonra , herkese merhaba:) Üç yazı yazdı kaçtı gitti diyenlere duyurulur, Evet ben bir iş buldum fakat şirketimin öyle yoğun bir haftasına denk geldim ki , bazen hafta içi 20.30 da yattım uyudum , bazen de yemek yemeye fırsat bulamadım.Arkadaşlarımla görüşemedim hepsini çok özledim ve son olarak da  bu blogu baya bir boşladım fakat telaş yapmayın işte geldim buradayım=)

      Bugün edebiyat yok , öyle bir beklentiyle bu yazıyı okumaya başlayanlar hayalkırıklığına uğrayabilir çünkü bugün burada bambaşka bir olaydan bahsedeceğim size.

     Biz bugün küçük bir kuzen günü yaptık,rakı balık sofrası kurduk, sazlar sözler, bol kahkaha derken, ismi Handan olan kuzenim geçenlerde “Handan” diye bir kitap aldığını söyledi. Aaa! dedim heyecanla , sonra da ekledim: “Acaba Zeynep diye bir kitap var mıdır ?”

    Ben gülerek beni dalgaya alacaklarını düşünürken, kuzenimden hiç ummadığım ciddiyette bir cevap geldi.

   “Zeynep diye bir kitap yazılmasını bekleme , öyle bir hayat yaşa ki , adına kitap yazılsın.”

    Evet sevgili okur aynen böyle söyledi ve diğer kuzenler “vay be, ne laf etti” çığlıkları eşliğinde gülüp kadehleri tokuştururlarken ben derin düşüncelere daldım=) Ne kadar doğru ve aslında bir o kadar da acı bir laf. Rakı sofrasında belki de öylesine edilmiş bir laf ama beni gerçekten çok etkiledi, hatta kendimi az da olsa berbat hissettirdi. Gerçekten düşünmeye başladım “Ne yaşıyorum ki ben? “ diye. Evet, lisede okul birincisiydim, çok iyi bir üniversitede okudum, sosyal sorumlulukla ilgili derneklere üyeyim, harika bir ailem , taptığım dostlarım var ama başka? Bunlar insanın adına bir kitap yazılması için yeterli şeyler değil elbette. Kuzenim bu lafı söylediği anda aklıma rahmetlı Türkan Saylan geldı, gecen haftalarda onun adına yazılmıs ve hayatını anlatan “Türkan” adlı kitabı okumuştum ve kendisine olan hayranlığım bır kat daha artmıştı. O adına kitap hatta kitaplar yazılmasını sonuna kadar hak eden bır kadın fakat ben ?

     Şuan bunu okuyan arkadaşlarım ailem “Yapma Zeynep kendini bu kadar da aşağılama.” diyor biliyorum ve hatta eminim. Çünkü onlarda biliyor ki ben daha 23 yaşındayım ve aslında hayatın sadece ingilizce bilmek , iyi bir aileye sahip olmak, yakışıklı bir sevgilinin olması yada iyi bir şirkette çalışmak olmadığının farkındayım fakat bugün kuzenimin ettiği laf daha da bir farkındalık yarattı bende. Evet Türkan Saylan gibi milyonları iyileştiremem belki ama illaki bu hayatta beni de önemli kılacak bir şeyler vardır yapabileceğim. Bu aralar buna kafayı taktım ve bir karar aldım.


      Maddi durumu gerçekten kötü olan fakat akıllı ve çalışkan öğrencilere “ingilizce öğretmeni” kimliğimi kullanarak ders vereceğim.

     Kısacası sevgili okur , gece yatağıma yattığımda gerçekten o gün bir insanın hayatına dokunduğumu bilmek bana güç verecek, en azından hayatı sadece kendim için bencilce değil, paylaşarak başkalarıyla da yaşayacağım ve tüm kalbimle inanıyorum, bu bana inanılmaz bir huzur katacak.Biliyorum ki, Türkan Saylan’ da önce tek bir kız çocuğunu okutarak ÇYDD ‘yi kurdu ve sonuç ortada. Belki bende önce bir öğrenciyle başlarım sonra gönüllü üniversite öğrencilerinden destek alıp bu sayıyı 10 lara 100 lere ve hatta 1000 lere taşırım. Size bir şey söyleyeyim mi ? Ben bu istek, heves ve vicdanla her şeyi yaparım =)  Yani  bundan böyle benimde bu hayatta şimdilik küçük ama belki de ilerde büyüyecek bir amacım var. Kim bilir belki bir gün raflarda “Zeynep” diye bir kitap görürsünüz , bilin ki o Zeynep bu Zeynep’tir J

    Not : Bu yazı hem sizi de birazcık düşünmeye itmek , hem de etrafınızda böyle maddi durumu yerinde olmayan ve dil öğrenmek isteyen çocuklar varsa benimle iletişime geçmelerini sağlamanız için yazılmıştır. Birde rakı içmek günah derler , bakın nasıl hayırlara vesile oldu =)

Hepinize kucak dolusu sevgiler, Z.



9 yorum:

  1. harikasın yolun açık olsun..

    YanıtlaSil
  2. aferin kuzu baya iyi olmus bu yazin, 3 dk dersten koptum okudum bayildim ama isminden cok var be. Seker olsa kitabin ismi?

    YanıtlaSil
  3. serrom! tesekkur ederım cok mutlu oldum yorumuna.
    iş kitap çıkartmaya gelsın de adı Şeker olsun farketmz :)

    YanıtlaSil
  4. kuzicim süpersin... bayıldım.. gerçi o günü de çok iyi hatırlıyorum ve gözlerindeki o pırıltıyı da.. evet 23 yaşındasın yolun daha çok başındasın ama 50 yaşına gelip hala yaşadığının bilincinde olmayan, koyma akıllı insanlar var.. Emin ol sen hayata 1 0 galip başladın.. Ve tüm başarıları hakederek yaşadın.. Türkan Saylan örneği vermişsin.. Eminim ileride de gençler, Zeynep Şeker örnekleri verip seni idol olarak seçeceklerdir.. Çok ama çok seviyorum seni..

    YanıtlaSil
  5. canım canım kuzenım ..
    senı yerım ben ya..
    okadar mutlu oldum kı su yazdıklarına.
    bende senı cok sevıyorum !

    YanıtlaSil
  6. Zeynepcim süpersin.. facebook sayfasında sadece bir yazının reklamını gördüm ve kendimi almadım diğer yazılarınıda okumaktan, özellikle bu yazın harkulade. Senin de söylediğin gibi okudukça düşündürüyo insanı 'Eğer yaşıyorsak neden bi farkımız olmasın ki' ben inanıyorum, çoğunluklada yanılmam sen bu ideal düşüncelerle ve akıllı düşünce yapınla, üstün perfonmansınla çok iyi yerlere geleceksin başarılar diliyorum ):

    YanıtlaSil
  7. Sevgili mihrişah, tanımadığım insanlardan bu tarz yorumlar almak gercekten cok guzel bır duygu.

    Cok cok mutlu oldum yorumuna, cok tesekkur ederım:)

    Sevgıler

    YanıtlaSil
  8. müyesser teyze. yolun açık olsun sen istersen neler yaparsın buna inan yıllar önce sana neler dedim hatırla tek tek oluyor bir işe niyet etmek o işi yapmak demektir çok iyi bir ailen ve akrabaların var hayat sana herzaman gülsün inşallah seni destekliyorum ve seviyorum canım selamlar zeynoşum...yazıların devamını bekliyorum,,,

    YanıtlaSil