20 Mart 2011 Pazar

Esquire'da Bir Zeynep

Bloglar kapalıyken kimimizin hayatı oldukça sıradan geçmiştir, kimimizin başına kötü şeyler gelmiştir, kimimiz ise belki de hayatı boyunca unutamayacağı anlar yaşamıştır, kim bilir. Sanırım ben şanslı olanlardanım.

Tahmin edebileceğiniz gibi, çoğu blogger'ın hayalidir bir dergide yada gazetede çalışmak. O halde itiraf edeyim, başlangıçta sırf sıkıntıdan açmış olsam da bu blog u, bir süre sonra ben de bir dergide yada gazetede çalışmayı hayal ettim, hatta etmekle kalmadım, bu uğurda pek çok yere yazılarımı gönderdim, başvurular yaptım.

 Bir yandan da yazmaya devam ettim tabi, çevremdeki insanlar beğendikçe yazdım, yazdıkça da beğenildim.



Ne de olsa artık tam olarak durmak istediğim yeri biliyordum. Ne istediğimi bildiğim için inandım, uğraştım ve geçtiğim 7 aşamanın sonucunda nihayet Turkuvaz Medya Grubu'na ait Esquire dergisine alındım !

Bundan böyle gerçekten istediğim sektörde çalışacağım, bu kadar istekli ve en önemlisi heyecanlı olduğum için de inanıyorum ki, çok başarılı olacağım.

Yazı hazırlayacağım, röportaj yapacağım, o derginin her sayfasına bir şekilde dokunacağım.

Yani demem o ki, ben artık Esquire 'dayım.

Yaşasın ! :)

16 Mart 2011 Çarşamba

Mimlenmek Güzeldir

Nihayet bu saçma yasak kalktı ve bloguma kavuştum ! Blogu açar açmaz  çoook severek takip ettiğim giz'li teras tarafından mimlendiğimi farkettim ve hemen soruları cevaplamaya koyuldum.

Ben cevaplarken çok keyif aldım, umarım siz de okurken aynı keyfi alırsınız.


*Hayalinizdeki meslek nedir?
 Çocukluk hayalim yüksek topuklar, kalem etekler giyebileceğim bir iş kadını olmaktı. Nitekim oldum da. 6 aydır bir Amerikan şirketinde pazarlama asistanı olarak çalışıyorum. Fakat bu 6 ayın sonunda aslında çocukluk hayalimin tam bir fiyasko olduğunu görmem sizi ne kadar şaşırtır bilemiyorum. Şimdi ise tek hayalim basın da çalışmak ve işin bu kısmına çok ama çok yaklaştım( detaylar yarın). En çok istediğim şey ise bir kitap yazmak ve evet yazacağım !

*Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm?
 Yaz kış kesinlikle Dior Addict.

*Çay mı? Kahve mi? şekerli/sütlü,sütsüz?
  Çay, hem de earl grey olanından :)

*En önemli makyaj hileniz?
 Öyle bir hilem hiç olmadı ne yazık ki.

* Tam şuanda kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne olurdu?
 Sevdiklerime uzun bir ömür dilerdim, hep 24 yaşında kalmayı ve Messi'nin Beşiktaş'a gelmesini :)

* Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsanız, hangisi olurdu?
Tüm arkadaşlarım bilir benim için kahvaltı , peyniri bırakın yemeyi, dokunamadığım için, nutella, poğaça ve salamdan oluşur. O nedenle tercihimi akşam yemeğinden yana kullanıyorum.

*Eğer Hello Kitty olsaydınız kurdelanız ne renk olurdu?
Çok uçuk pembe ve çok uçuk sarı olurdu.

*Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı bu ne olurdu?
Erkek arkadaşımın aldığı kolye olurdu herhalde, zaten çok takı takmayı sevmem, bu idealdir :) Bir de tercihimi taşlı gümüş swatch yüzüğümden yana da kullanabilirdim.

*Sahip olmak istediğiniz bir yetenek?
Evde babam ve abim pek çok müzik aletini çalabiliyorken ben kendimi oldukça yeteneksiz hissediyorum. Onların yanında keman çalabilmeyi isterdim sanırım.

*Bitince almaya devam edeceğiniz bir kozmetik ürünü?
 Saçlarımın çabuk yağlanmasını önleyen bir sabun kullanıyorum, bittiği an, anında alırım affetmem :)

* Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz?Evetse tam olarak neyi görmek isterdiniz?
Geleceği görmeyi kesinlikle istemezdim, çünkü o zaman "umut" kalmazdı ve umut olmayınca da yaşamanın bir anlamı olmazdı.

*Gizli ünlü aşkınız kim?
Biliyorum biraz kıroca ama futbolculara karşı ayrı bir sempatim var ve sanırım gizli aşkım İbrahim Toraman. Biraz kıroca demiştim amaaa:)

*Neden blog tutmaya başladınız?
İlk başlarda tamamen sıkıntıdan, sonraları basına geçmek için bir adım olması açısından, şimdiyse kesinlikle bir tutku olduğundan...

Yazının başında belirttiğim gibi artık bloglar açıldı ! Yani beni ararsanız yine buralardayım :)

Sevgıler, Z.