19 Nisan 2012 Perşembe

Ben Dün Bir Oyun İzledim 4

Bilen bilir; tiyatro izlemeye bayılırım. Her ne kadar gündelik telaşa yenik düşüp çok fazla oyuna gidemesem de izlediğim her oyun sonrası tek bir şey hissederim: huzur!

Bir oyunu izledikten sonra inanılmaz mutlu ve huzurlu hissediyorum kendimi. Güzel bir oyun izledikten sonra hayat daha bir keyifli görünüyor gözüme.

Bu nedenle dün akşam da pek bir keyifliydim. CKM’de Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün’ün rol aldığı “İyi Günde Kötü Günde” adlı oyunu seyrettim. Ailece izlediğimiz oyuna hepimiz bayıldık.


Bir çiftin evlenmeden önce, evlilik esnasında ve boşandıktan sonra yaşadıklarını anlatan oyun; evliliğin, tüm egolar bir yana bırakıldığında aslında ne kadar kolay yürütülebilecek bir olay olduğunu anlatıyor. Diğer bir deyişle; “Evlilikte ego falan olmaz, sevgi esastır. Ona odaklanın, gurur yapmayın! Birbirinizin, daha da önemlisi sevginizin kıymetini bilin. Sonra çoook üzülürsünüz…” diyor.

Üstelik tüm bunları o kadar güzel bir anlatımla size sunuyor ki; yeri geliyor kahkaha atıyorsunuz, yeri geliyor ikilinin yaşadıkları karşısında hüzünleniyorsunuz. Ama gülmek daha garanti, onu söyleyeyim:)

Tüm bunların yanında oyun toplumsal mesajlar da vermiyor değil. İzlemek isteyenlerin olabileceğini düşünerek detay vermeyeyim ama oyunun bir bölümünde ölüp öbür tarafa giden Ali Poyrazoğlu’nun orada karşılaştığı sanatçı, politikacı ya da yazarlara öyle bir seslenişi var ki; o esnada ben dâhil tüm izleyenler usta oyuncuyu ayağa kalkıp alkışlıyor.

Bu arada oyunla ilgili son bir detaydan daha bahsetmek istiyorum. Oyun sonrasında Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün alışılageldiği gibi seyirciyi selamlayıp kulisin yolunu tutmuyor. İkili; seyirciyle sohbet edip oyun hakkındaki görüşlerini alıyor. Mini bir stand-up tadında geçen bu kısım da inanılmaz keyifliydi.  

Demem o ki; bu iki usta oyuncu sayesinde ailece oldukça keyifli bir akşam geçirdik. Vaktiniz varsa 4’üncü yılını kutlayan "İyi Günde Kötü Günde"yi mutlaka ama mutlaka seyredin.

Pişman olmayacaksınız!

Not: Esquire dergisi için geçtiğimiz aylarda Ali Poyrazoğlu'yla bir röportaj yapmıştım. O röportaj esnasında bu oyundan bahsetmiş ve "Mutlaka izle. Her gencin evlenmeden önce izlemesi gerek." demişti. Haklıymış, hem de çok!

Herkese bol tiyatrolu günler,
Zeynep

KAŞ KALINLAŞTIRMA MESELESİ


20 yaşından beri dönem dönem kaşlarımı uzatmaya çalışırım.

Sonuç her seferinde koca bir hüsran olur. Çünkü 20’inci günün sonunda alttan üstten orantısız şekilde çıkan kaşların korkunç görüntüsüne dayanamaz, soluğu kuaförde alırım.

Bunca tecrübeden sonra anladığım bir şey var: Bana zeytinyağıymış, sarımsakmış, badem yağıymış vs. yaramıyor arkadaş. Kaşlarımı öyle bir küstürmüşüm ki; onların o diplerden çıkması için daha bilimsel, tıbbi bir şeylere ihtiyaç var.

Bu nedenle paraya kıyıp işin uzmanına danışmaya karar verdim. Öğrendim ki tüm eczanelerde satılan “Eeose” adlı kaş ve kirpik serumu bu işi kökünden hallediyormuş. Hem kirpikleri hem de kaşları dolgunlaştıran bu serum sanırım kurtarıcım olacak.


Henüz kullanmaya başlayalı 4 gün oldu. Sonucu burada fotoğraflayarak yayınlamayı düşünüyorum.

O yüzden ince kaşlılar, seyrek kirpikliler bir kaç hafta sonra derdinize derman olabileceğimi hesaba katın ve ara ara blog'umu yoklayın :) 

He bir de dua edin de şu serum işe yarasın :/ 

Herkese sevgiler.

Z.