1 Şubat 2011 Salı

Ben Dün Bir Oyun İzledim 2

Geçtiğimiz pazar, güne sabahın 08.00 'inde başladım.

Hayır, düşündüğünüz gibi aslında aklımdan zorum falan yoktu ama ne yapayım şartlar öyle gerektirdi.

İlk olarak sabahın körü diye tanımlayabileceğimiz o saatte ağabeyimin evlilik planları yaptığı kız arkadaşıyla tanışıldı, çok çok fazla sevildi, inşallah evlenirler diye de tarafımdan dualar edildi.

Sonrasında yine aynı grup ile bir cafe'de oturulup Trival Pursuit adlı genel kültür oyunu oynandı.

Gerçekten çok çok eğlenceli bir oyun bence. Mutlaka birkaç kafadar arkadaş toplanıp oynayın derim. Yalnız, bilemediğiniz sorular karşısında size " Nasıl bilemezsin çook kolay bir soru buuuuu ! " diye bas bas bağıran bakışlara maruz kaldığınızda yerin dibine geçmemek için, bence yeni tanıştığınız insanların olduğu bir ortamda bu oyunu oynamayın. Çünkü ne gariptir ki, herkes kendisine gelen soruyu bilemezken, karşısındakine gelen soruda hep şu tepkiyi veriyor:

"Aaaaaaaa ! Çok kolayy !"

Hı hı evet öyle, gerçektende "Endonezya'da yetişen taç yapraklı bitkinin adı nedir? "  sorusu inanılmaz kolay ve ben tam bir cahilim :)

Gelelim bu keyifli günün akşamına.

Çok çok güzeldi. Çok sevdiğim bir kaç kız arkadaşımla şu sıralar CKM 'de sahnelenen  "Dumanaltı Aşklar" adlı oyuna gittik. Ve ben nihayet bir tiyatro oyununda gerçekten kahkaha atabildim.



"Dumanaltı Aşklar",  gazeteci Selahattin Duman'ın köşe yazılarından oluşan ve evlenme yolunda üç kez son anda direkten dönen bir adamın dördüncü kez evlenmeye niyetlendiği gece, diğer müstakbel adayları hatırlamasıyla başlayan kahkaha dolu bir oyun.

İlk olarak tiky diye tabir ettiğimiz ancak anlatılmaz yaşanır! kadın modeli, daha sonra diğerlerine nazaran çok daha ideal kalan entel ve feminist kadın modeli ve en sonunda da etine dolgun, boynunda altınlarıyla dolaşan, elinden baklava , oklava ve örgü eksik olmayan bir garip kadın modeli masaya yatırıldı ve üzerine tonlarca yorum yapıldı.

Gerçekten bu üç tür kadın için de yapılan yorumlar ve tespitler çok yerindeydi ve üstelik bir o kadar da komikti.

Oyun süresince sahnede devleşen Hüseyin Avni Danyal'ın, ilişkiler ve evlilik üzerine yaptığı yorumlar da tüm izleyiciler tarafından ayakta alkışlandı. Bize göre ise gecenin tespiti tam da aşağıda okuyacağınız şu satırlardı;

Eğer sevgilinizle nereye gittiğiniz önemli değilse, bunun adı flörttür.

Eğer operaya gitmek yerine sevgilinizle maça gidiyorsanız, bunun adı aşktır.

Ve eğer siz operaya giderken, sevgiliniz maça gidiyorsa bunun adı kesinlikle evliliktir :)

Kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış bu harika oyunu mutlaka , ama mutlaka izleyin.

Sevgilerimle,

Zeynep

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder