23 Eylül 2011 Cuma

İşte Bunu Seviyorum!

Geçtiğimiz aylarda nefret ettiğim şeyleri bir bir kaleme almıştım ya, heh şimdi de şu hayatta en sevdiğim şeyleri yazayım dedim. O halde başlıyorum...

İngiltere'yi...
Edebiyatı, okumayı, yazmayı...
Duvar kağıtlarını...
Notting Hill filmini ve de onun soundtrack'ini ( 20 küsür kere izlemişimdir bu filmi)
Kışın, dışarıda kar yağarken sinemaya gitmeyi, çıkışta ise sıcacık kestane yemeyi...
Filtre kahveyi...
Jazz müziği ( Norah Jones, Tony Bennet, Ella Fitzgerald ve Michael Bubble favorimdir)...
Kız arkadaşlarımla içki içip sapıtmayı, herşeye ama herşeye kahkalarla gülmeyi...
Votkanın Redbull'lu olanını...
Arnavutköy'deki Takanik adlı minik balıkçıyı...
Ailemi...
Blog'umu:)
Yeni yerler keşfetmeyi...
Burger King'in Ranch Sosunu...



İnançlı olmayı...
Fenerbahçe'deki Happy Moon's u ve bu keyifli mekanın Honey Mustard Sosunu ( Mutlaka burada bu sosu deneyin. Mutlaka... )
Çiçeklerden laleyi ve fulyayı...
Vapurla Avrupa Yakası'na geçmeyi...
Sıcacık poğaçayla yapılan kahvaltıları...
Fön çektirmeyi...
Esmer olmayı...
Shakespeare'i ve en sevdiğim oyunu Othello'yu...
Beşiktaşı...
Şener Şen'i...
Siyah göz kalemini...
Sevdiğim şarkıları ağbimin sesinden dinlemeyi (bknz
Derbi maçlarını...
Evimizde kurulan rakı sofralarını...
Early Grey çayı...
Kitap ayraçlarını, ingiliz usulü çay fincanlarını...
Gece yapılan uzun yolculukları...
İstanbul Üniversitesi'ni...
French ojeyi...
Nargile içmeyi...
Kuzenlerimi...
Erkek arkadaşımı...
Ve ailesini..
Bir espriyi sakız gibi uzatmayı...
Erkek çocuklarını... ( Yalnız mümkünse 2-3 yaşında olsunlar:) )
Şayeste yengemi... ( Bir tanedir o birtaneeee)
Kruvasanı...
Yağmurlu bir havada üzerime battaniyeyi çekip uyumayı...
Güneşli havada ise klimayı açıp uyumayı:)
Güneşlenmeyi...
Alışveriş yapmayı...
Başarılı olmayı...
Dior'un Addict parfümünü..
Nivea'nın vişneli lipstick'ini...
Moschino'nun UOMO erkek parfümünü...
İzlediğim bir film ya da kitap hakkında saatlerce yorum yapmayı ( okuldan gelen bir alışkanlık):)
Neşeli Günler ve Bizim Aile filmlerini sayısız kez izlemeyi...
Türk Sanat Müziği'ni...
Karamelli dondurmayı...
İri yüzükleri...
Yeşil eriği...
Hayal kurmayı ama daha çok onları gerçekleştirmeyi...
Yeni insanlarla tanışmayı...
Girdiğim her ortamda en çok konuşan olmayı...
Babamla playstation oynamayı...
Ayşe Kulin'i ve Virginia Woolf'u...

Ve son olarak bu blog'u takip eden, yorumlarını da esirgemeyen siz blogger'ları çok ama çok seviyorum:)

Sevgiler,
Z.

6 yorum:

  1. okurken 3 şey yazmanı bekliyodum.. 2 sini gördüm !
    vodka redbull = sapıtma
    yeşil erik
    :)))
    ama bişeyi unutmuşun (tabiki burda açıklayabileceklerinden :))) )
    benim yaptığım noodle ı :)))
    özlenmişin kuzummmm :))) hoşgeldin (((:

    YanıtlaSil
  2. Dior'un Addict baş döndürüyor:)

    YanıtlaSil
  3. canım kuzim benim yine süper olmuş... bizde seni çok seviyoruz ki.. sen de benim en sevdiklerimdensin...

    YanıtlaSil
  4. Elçiiin çok çok haklısın senin yaptığın noodle bu listede başı çeker:)

    Bolat; en sevdiğim kadın parfümü. Heralde ölene dek onu kullanacağım.

    Kuzi; öpüyorum çok:)

    YanıtlaSil
  5. Zeynep’cim bu listeyi çooook uzun zamandır bekliyordum ben :) Nefret ettiklerimiz kadar sevdiklerimizde de ne çok ortak noktamız olduğunu bir kez daha görmüş oldum. Virginia Woolf, iri yüzükler, fön çektirmek, Earl Grey çayı kenarı çiçekli bardaklarda içmek ve saymakla bitmeyecek daha birçok maddeyi okurken “aaa ben de” dedim içimden :) hayatın içinden çekip çıkardığın bu sevilenler postunu çok ama çok sevdim canım :)



    Giz’li Teras

    YanıtlaSil
  6. Gizem'cim ne tatlısın yahu:) Seninle pek çok ortak noktamız olduğunu daha öncesinden zaten pek çok kez keşfetmiştik. Bu postla birlikte bir kez daha anlamış olduk böylece. Ben artık hep burdayım, sen de hep bloguma uğra olur mu :)
    çok öpüyorum seni canım.

    Ps: buarada ev postunu erkek arkadaşımın dışında bir kaç yakın arkadaşımla da paylaştım. Hepimiz aynı kanaatteyiz: çok zevklisin!
    Huzurla oturun inşallah cnm. Tekrar öpüyorum.

    YanıtlaSil